Bu kırmızı belge, hâlihazırda “Uluslararası Aile Cüzdanı” cümlesine zaten sahip. Bunun altında neden İngilizce değil de Fransızca bir çeviriye de yer verilmiş yahut yalnızca Türkçenin yeterli olmamasının sebebi nedir?
Yıllardır kafamızı kurcalayan bu sırrı gün yüzüne çıkarma vakti geldi de geçiyor.
Fransızcanın tarih boyunca uluslararası hukuk ve diploması alanlarında daima önemli bir role sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle Rönesans ve Orta Çağ dönemlerinde Fransa’nın sahip olduğu kültürel prestij ve politik etki, Fransızcanın uluslarası alanda kabul görmesine büyük katkı sağlamıştır. Aynı zamanda bu dönemde çok sayıda hukuki belge ve sözleşme, Fransızca olarak hazırlanmıştır.
Aslında Fransız hukuk sistemi birçok ülkeyi etkisi altına almış ve çok sayıda hukuki terim ve kavram Fransızcadan alınmıştır. Hâl böyle olunca da bazı ülkelerin resmî sözleşmeleri ve belgeleri Fransızca olarak düzenlenmiştir.
Bu bağlamda evlilik cüzdanı da hukuki bir belge niteliğinde olduğundan Fransız hukuk geleneğinin etkisi altında kalmıştır.
Fransızca, günümüzde hâlâ uluslararası alanda önemli bir dil olarak kabul edilir.
Çok sayıda uluslararası kurum, resmî dil olarak Fransızcayı kullanır ve bu durum evlilik cüzdanlarının da uluslararası tanınırlık ve anlaşılabilirlik açısından Fransızca düzenlenmesine ön ayak olur.
Yani evlilik cüzdanlarının neden Fransızca olduğu konusu; kültürel, hukuki ve tarihî faktörlerin birleşimiyle açıklanabilir. Fransızcanın uluslararası alandaki önemi, hukuk sistemine etkisi ve tarihî bağlam, muhtemelen evlilik cüzdanlarının bu dilde hazırlanmasında rol oynamıştır.
Öte yandan devletler arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte giderek yoğunlaşmıştır.
Bunun bir sonucu olarak ülkeler arasındaki nüfus hareketleri de önemli ölçüde artmış ve tüm bunlardan hareketle, Türkiye’nin de üye olduğu Milletlerarası Ahvali Şahsiye Komisyonu isimli bir kuruluş ortaya çıkmıştır.
Bu kurum 25 Eylül 1950’de İsviçre’de; Belçika, Fransa, Lüksemburg, İsviçre ve Hollanda arasında imzalanan bir protokoldür. Bu komisyonun bir araya gelmesindeki temel amaç ise kişilerin şahıslarına ve ailelerine ilişkin konularda, komisyona üye devletlerin hukukunu incelemektir.
Ayrıca üye devletlerin, nüfus idarelerindeki teknikleri geliştirmek ve iyileştirmek de komisyonun hedefleri arasındadır. Resmî dili Fransızca olan Milletlerarası Ahvali Şahsiye Komisyonu, 24 Eylül 1953’te Türkiye ve devamında Almanya, İtalya, Yunanistan, Avusturya, Portekiz ve İspanya’nın katılımıyla büyümüş ve uluslararası bir kuruluş hâline gelmiştir.
Bu komisyon, şimdiye dek 31 farklı sözleşme ortaya koymuş ve Türkiye de imzaya açılan bu sözleşmelere en çok onay veren ülkedir. 15 numaralı sözleşme de aile cüzdanına ilişkindir ve aslında aile cüzdanlarında neden herhangi bir dil değil de Fransızca olduğu sorusu, tüm bunlarla birlikte gün yüzüne çıkar.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: